Bir umut olmasa göçülmez çünkü. Neden göçesin ki! Bir kere zor. Gitmesi ayrı, kalması ayrı, dönmesi apayrı zor. Giderken kalanı bırakmak zor. Varınca alışması, düzeni kurması zor. İşin bitince geri dönmesi daha zor. Hadi gittiğin yere geri vardın diyelim, o hepsinden zor. Ne oralı, ne buralı olmak zor. Yeniden yeniden hemen her şeyi öğrenip durmak zor. Hayata alıştığın pencereden bakmayı bırakmak zor. Yetişkinken çocuklaşmak, bir yere getirdiğin kariyerinde geri düşmek, sosyal anlamda cahil olmak zor.
Peki arkadaş, demezler mi ne işin var göçmenlikte o halde diye…
Çünkü gitme kararındaki umut güzel. Toparlanırken kendini temize çekmek güzel. Kendini yeniden var edebilme şansına güvenmek güzel. Yeniliklere adapte olmaya çalışma heyecanı güzel. Öğrendiğin her yeni bilgiyle ışıldayan gözlerin, çözdüğün her problemle kabaran gururun güzel. Hem oralı, hem buralı olmak güzel. Gidebileceğini bilmek, yeniden yeni bir hayat kurabileceğine güvenmek güzel. Başka başka pencerelerden, değişik manzaralar görebilmek güzel. Kariyerinin belki de hiç ummadığın bir noktaya gelebilme ihtimali, hayatındaki tek önemli olgu olmama şansı güzel. Gerçek kendini tanımaya fırsat ve zaman bulabilmek ve belki de en çok vakit geçirmeyi sevdiğin arkadaşının kendin olabilme ihtimali güzel.
Peki arkadaş, sormuyorlar mı ne diye duruyorsun daha yerinde, başlasana araştırmaya yeni yerleri diye…
İşte bu devirde artık göçmenim, göçmensin, göçmen, göçmeniz, göçmensiniz, göçmenler…
Çok sevindim buna. Göçmenin hâlinden göçmen anlar 🙏
Harika bir analiz olmuş..Belli bir yaştan sonra göçmeye çalışan birisi olarak bu duygularla o kadar empati yaptım ki..Ellerinize sağlık